Kendini bilmek...Bilincin kapatılarak gelindiği bir laboratuvar dünyada,perdeleri teker teker aralamaya başlamak..
Sıfır frekanstan başladığı yolculuğunda besin ve güvenlik anlamına gelen annesini kendi varlığı ile bütün bilen bir varlık..zamanla varlığını ayrı bir varlık olarak bilmeye başlaması..Ona sürekli olarak keşifler ve veriler sunan bir dünya..kendini dış dünyadan aldığı yanıtlarla tanımaya başlaması..tanıdığının kendisi olduğuna inanışı ve sınırlanışı..
Varlık bir zamana kadar görüntüsünü kendisininki gibi bulanık aynalarda arayacak,bulduğunda ya görüntünün eğriliğine aldanıp kendini eğri zannedecek ya da yine başka bir eğri ayna onu öyle heybetli öyle muazzam öyle pürüzsüz gösterecektir ki varlık ne gerçekte olduğunun yüceliğini,ne de olduğunu zannettiği olan kişiliğinin çıkıntılarını farkedebilecektir..Aslında aranan hep bir "görüntü" olmaya devam ettiği sürece aslolan hep bilinmeyen olarak saklı kalacaktır.. Sosyal ilişkilerimiz vasıtasıyla bize her an bildirilen biz ise ,koşulluluğu ölçüsünde eğrilik arz etmeye mahkumdur.Kendini tanımak,bilmek,tek başına dışarıdaki aynalarda görüntüsünü aramayı sürdüren varlık için mümkün olmayacaktır.Ne zaman ki bakan gözün içeride olduğu farkedilir,varlık bulanık aynaları bir bir silip gözlerini görüşe kavuşturmak için içe döner..Kendini içeriden izlemeye başlar.Aynı anda bu,dış dünyadaki nesnelerin,kurguların da içeriden yansıdığının hissedilmeye başlandığı andır..
Bu içeriden gözlemin zor tarafı varlığın kendisini lineer zaman algısı içerisinde değerlendirip,kendine dair koşullanmışlıkları içerisinden ,geçmiş deneyimlerine ve gelecek kaygılarına kilitleyip bulunduğu ana ait koşulların hakkını vermek yerine farklı zaman ve durumlara ait enerjileri varlığına çekip ortaya çıkan resmi "Ben" sanmasıdır.İLüzyonlu Yaşam olgularının hüküm sürdüğü Çekirdek Dünya ortamında görev,deneyim,evrimini sürdüren pek çok varlık "Ben" zannedip tutunduğu kayıtlanmaları ile çoğu zaman en basit anlamıyla bile kendini tanımaktan aciz,ana yanıt verebilmektense uzaktır.
Kendini tanımak, varlığın dünyasal ismi ile özdeş tutup kendisi zannettiği kişilik özelliklerini tanıması değildir.Kendini tanımak,dünyada oynadığı rollerin,buradaki deneyim için ortaya çıkarılmış kişilik özellikleriin tanınıp onaylanmasından öte kendisi zannettiği kişilik olgularını anlamak,bunlar üzerinde hakimiyet tesis etmek ve bunun ötesine geçmektir.Kendini tanımak, "Sonsuzluğunu Blmek"tir.Giderek doğasının muhteşem sırlarına haiz olmaktır..Bu anlamda aktif olarak, farkındalıkla "Yaşamaya" başlamaktır.Görünen zaten hep ortadadır..Görüneni tespit etmek,görüneni onaylamak ve görünene bağlanmak yönüne kaydırıldığında ise kvarlık için fayda değil zarardır..Buzdağının görünen yüzüne aldanıp "Ben" diyen varlık yanılgıdadır.Bu halde kendinine sevgiyle bağlanmış bir varlık tamamen egosal bir sevgi öyküsü içindedir.Kendisi zannettiğine tutkundur,böyleyken öz sevgisi zannettiği kişiliğine mahpesliği koca bir ilüzyondur..Büyük hazine,İçtedir.Görünen bize daha çok savunma mekanizmalarımız hakkında bilgi verir ve bu anlamda ele alındığında iyi bir kaynaktır..Bilinecek olan sa Sonsuzdur..ve kendini bildikçe sınırlarını bir bir terkedecek,terkedebildikçe daha fazla bilecektir..İlüzyon ortamında tutunduğu her bir ilüzyonlu olgu doğal bir set ,ama her bir set aynı zamanda onu alt etmek için bir imkandır.O,bunları ortadan kaldırmaya başladıkça kendi sınırlanmışlığı içinden sonsuzluğuna açılacaktır..Yoldaki setler,koşullanmalar,kayıtlanmalardır..Öze ait değerlerin ortaya çıkması ilüzyonlu "Ben"in giderek ortadan kalkmaya başlaması ile mümkün olacaktır...Kayıtlanmalarını sarsmaya başlayan varlık ilüzyonlu benlik olgusunu da sarsmaya başlamış olacaktır..Ben zannedilen ilüzyonun temelsizliği algılanmaya başlayınca Hakiki olan ortaya çıkacaktır..Egosantrik irade boyutuna güç veren ilüzyonlarını güçlendirirken,Özünden yana harekete geçen adım adım Hakikatine kavuşacaktır..
Başlangıçta;Yaşanan her ne ise yaşanan olgunun farkında olmak, her anda,her türlü duygulanım hali ve seviyesinde içten gelen bir özveri ve çaba ile gözlemci olmak,giderek yanıt verme biçimini değiştirecek ,etki-tepki prensibinden eylemli oluşa geçirecek ,varlığın yaşanan ana bilinçli olarak yanıt vermeye başlaması ile sonuçlanacak yolculuğun ilk adımlarıdır..
Farklı baremlerdeki İlüzyonların hüküm sürdüğü Alfa Spiral Zaman skalasından varlığın Helezonik Zamana açılması,ya da çeşitli öğetilerde farklı biçimlerde anlatılmaya çalışılmış ilüzyondan gerçekliğe uyanış aşamasında daima "Farkındalık hali" esas alınmış,ancak farkındalıkla ilgili çok önemli bazı hususlar üzerinde yeterince durulmamaıştır.Farkındalık denince:
Varlığın her an ve durumda :
Düşünüşü,duygulanımı,zevklenişi,söylemleri,davranışları ile neye hak doğurduğunu bilmesi,bir anlamda
hangi yandan desteklendiğini bilmesi,hangi an da hangi düşünce,duygulanım,zevklenim ile hangi tesir sahası içerisinde olduğunu bilmesi,ki o anda hal de yaşadığı ne ise giderek ona hizmette olduğunu bilmesi,neye benzeşmek istediğini ve neye benziyor olduğunu izlemesi,varlığının neye ne şekilde yansıdığını an be an takip etmesi ve varlığının tüm sorumluluğunu üstlenmesi gerçek bir farkındalık hali ve özü olan kendini bilme yolunda en önemli adımlardandır..
Farkındalık söz konusu ise dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus ta varlığın hangi uzay-zaman koordinatı ile iletişim içerisinde olduğunu bilmesidir.Sıklıkla geçmiş zamnaların geçmiş programların enerjilerini,kayıtlarını bu ana getiren varlık şimdi de bu an da bu enerjileri,kayıtları güncellediğinin farkında mıdır?Duruma ne şekilde yanıt verdiğinin,ve durumu ne için yaşadığının farkında mıdır? Aynı an da aynı yaşam içerisinde sürekli olarak bu ana taşıdığı bu kayıtların kendi geçmişi ve hatta şimdi de Kendi si bildiği olduğunun ve bu ilüzyonu bu kayıtlarla sağlamlaştırdığının farkında mıdır?Ama aynı anda Çekirdek Dünya sahnesinde çeşitli zamanlarda oynamış olduğu tüm karakterlerin birer program olduğu ve bu Ana Hasat döneminde burada tüm bu karakterlerin ortaya çıkıp güncellendiğinin farkında mıdır?Varlık her şekilde Uyumlaştığı uzay zaman koordinatının imkanlarını buraya ve bu ana taşıdığının farkında mıdır?
Görüldüğü gibi Bilgi,farkındalıktan ayrı değildir. Giderek daha çok sorunun ve bağlı olarak yanıtın ortaya çıkışı bile ;bilgi ve bilgi sayesinde oluşturulan kavramın bahşettiği bir farkındalık düzeyidir.Bilgi tek başına farkındalık halinin yaşantıya geçirilebilmesi için bile önemli bir araçtır..Şüphesiz Varlık edindiği bilgi,oluşturduğu kavram çerçevesince düşünebilir,hissedebilir,yaşayabilir,yaratabilir..Kendini yansıtış ,dış dünyaya yansıyış biçimi yine bilgisi,kavramı çerçevesincedir..Bilebildiği ve olgulayabildiği oranda bir dünyası olacaktır.Kişiliğine mahpes küçük dünyalarına hapsolmuş,aynı bilginin ve aynı soruların etrafında şuursuzca dönüp duran ve egosantrik değer yargılarıyla hareklet ederken kendini bilişte zanneden varlıklar böyle bir ilüzyonun içindedirler.Bir Mürşidin ve uyugulamalı ve denetimli bilginin gerekliliğini ortaya koyan yer tam da burasıdır..Ego nun kendini bildiği düzeyde bir biliş amaç olmadığına göre,hem mevcudatın;hem görünen hem görünenin ardındaki görünmeyenin bilgisine haiz,yaşayan ve yaşatan,deneten ve gözeten Öze ait değerlerle egoya dair değerler arasındaki farkı çizebilecek,gösterebilecek,gözün görmediği bilgilerle aydınlatabilecek,görüşleri açabilecek bir üstad işte tam burada çok önemli bir fonksiyonu yerine getirir.
Kendini bilmek,en basit anlamıyla bile cehalet perdesini kaldırmayı göze almayı,yeniye ve yenilenmenin getireceği zorlanımlara açık olmayı gerektirir..Ne bilgisiz, ne de farkındalıksız bir kendini biliş mümkün değildir..Sonsuz sınırsız uzayda sonsuz sınırısz deneyim,evrim ve görev ortamları içerisinde,ve düşünün ki sonsuz sınırsız varlık potansiyeli olan sonsuz sınırsız mutlak yokluk ta hiç bilinecek biter mi?Böyle iken kendini Bilmeye sevdanan varlık daima "Bilmek" ister..Bilme isteği hiç bitmez..Sonsuzluğunu bilen varlık sınırlandırmalarından da geçer ve hem var hem yok,hem yol,hem yolculuk olan varlığını aşkla izler..Kendini Bilmek..sınırlarını tanımak, giderek sonsuzluğuna açılmak..Çıkılmış olan büyük yolculuktur..Her birimizin bilerek ya da bilmeyerk bir yerlerinde seyirde olduğu büyük yolculuk..Bilmek istesek te istemesek te herşey olan biz her an bizi bize bildirirken gözlerimizi yummak,kaçmak yerine bu yolculuğun kendisi olan kaderimizle yüzleşmek ve dirençlerimizi adım adım ortadan kaldırmak,savunma mekanizmalarımızın sesini kısıp cesaretle yeniye,değişime,öz sesimize doğru yol almak bizi bize,bizi biz olan bütüne kazandıracak büyük proje,büyük görev,büyük aşk,, ve bütünlüğümüzü ayrı düşmüşlüğüzümüze kazandıracak büyük mükafttır..
Sonsuzluğumuzu SONSUZ ca bilmek dileğiyle...